17 Mart 2011 Perşembe

gözyaşların kutsanmış şehri

köprüler inşa edildi önceleri
ve o köprüler yürekleri taşıdı bir taraftan diğerine
sonra yollar genişletildi
daha çok yürek kavuşsun diye
denizden yürekleri taşıyan makineler yapıldı
kuşlar gibi uçan şeyler icat edildi
yerin altından yürekler taşındı
demirden özlemlere trenler sürüldü.
her yolculukta bir adım daha küçüldü yürek
ve gözler uzakları aramadı soluksuz kaldığında
aşk hemen yanı başında olmalıydı
ve aşklar sığmadı yolculuklara
vagon arası boşluklarda sigara içmeyi unutana kadar.
sonra biri çıktı
yalın ayak aşka yürüyen biri,
gözleri masum bir fırtına
saçları dalgalanmayan bir güneş.
şimdi yolculuklarımın ertelenmiş güzergahına sapıyoruz
ellerimde elleri
gözleri en uzağıma bakmakta,
bahar ne zaman gelse
ankara hep soğuk karşılar geceleri
ve biz yine yalın ayak sevişiyoruz...

0 yorum:

Yorum Gönder