1 Kasım 2015 Pazar

üş..

bir akşam ertesi ve hava soğuk,
gri binaların soğuğu işlemiş şehrin üstüne.
hasta bir kadının üşüyen bedenine dokunduğumda aşk bu defa gelsin diye umut etmiştim.
belki de aşk zor da olsa uzak bir şehrin soğuk evin köşe odasında bekleyen kadınaydı,
belki de aşk isminde  aşkın her  harfi olan aşktaydı.

3 Ekim 2015 Cumartesi

çoksuz

ay'a karşı yaktım sigaramızı,
bir yudumda sen bir yudumda ben içelim yalnızlığımızı.
bak esiyor kızıl meşaleli gökyüzünün uğultusu,
sonra saçlarından öpüyorum sen düşüyorsun kucağıma.
bir daha öpüyorum seni,
sonra bir daha seviyorum bizi.
kendimi senle sevmeye başladığımdan beri sigarayı da azalttım.
bu gece seni içmeliyim gökyüzü tenli kadınım...

9 Temmuz 2015 Perşembe

kır

ya hep ayrılığa açıyorsak bu kapıları,
dibimizde masmavi bir uçurum.
ve boynun kadar sıcak dalga sesleri.
biz ne zaman aşka kaçsak,
yalnızlık peşimizden gider kaçırırdı aşkı
ve biz hep aşka hasret kalırdık gökyüzü gibi,kadar.
ya da öp,sevgilim.
küçük kadınım,oyun çağım.
benim tatlı tutarlı elmam.
karıştı yine şiir öperken boynunu,
ben ne zaman seni içsem terk ediyor öznem cümleyi yüklem bana bağırıyor nesnesiz bir gece gibi.
sen sarıl sevgilim,
ben içmeye gidiyorum bizi,teninden.

3 Temmuz 2015 Cuma

tan vakti tin

aşk yok demiştim ilk dudaklarına dokunduğumda.
ki aşk öldürürdü bizi ve öyle de oldu.
çiçek almadığımı iyi biliyordum,
yüzük de takmadım parmaklarına ve alnından da öpmedim yalnız başımıza uzandığımız toz kokan köy yolunda.
sanırım bana ayrılıklar yarıyor,çabuk yaşlandım bu sayede.
gören bir daha görmemek için en hızlı adımlarını atıyor.
sevmek isteyen de sevişip gidiyordu.
ah sen 35 yaşım,
kocaman bir dünya ve uzay boşluğu kadar yalnızlığım.
bir tutam sevgi dilenmek için tanrının bile önünde eğilmezken şimdi karşımda fotoğrafın,çırılçıplak serilmişsin yatağa ve ben secde ediyorum.
sevgilim,
küçük kızım,
kadınım.
hangi ara bu kadar soğuk oldu bedenlerimiz,
ki biz her gece gökyüzünü bile ateşe verirken.
ah sevdiğim,
bak yine büyüyor yalnızlık,
insanlar mutlu,
heyecan dolu yeni sevişmelere.
sen bilmediğim bir binanın kaçıncı katındaki evinin görmediğim odasında uzanırken,ben hayalini kucağıma alıyorum.
sevişmek diyordum hep,sevmek bedenleri sevişmek demekti ruhlarımızla.
yoksun ve olmayacaksın biliyorum,
engeller hep bende mevcut.
ama sen yine de biryerlerden oku beni.
her satırı sana olacak yalnızlığımın.
seni seviyorum demeyi hiç sevmediğim sevgilim,
seni özlüyorum.

ismi yok

belki de hiç bir sevgilinin avuç içlerinden öpmedim ben.
bazen soğuk da olsa yalnızlık sanırım tek avuç içlerinden öptüğüm sevgilim oldu.
bilmiyorum ki nerde hata yapıyor bu yaramaz yüreğim,
ya çok seviyorum 
ya da çok özlüyorum yalnızlığı.
hep terk ediliyorum.. 
bu da bu gecenin şiir olsun sana,
kimim diye sorarsan avuç içlerinden öpmek isteyen şiirim ben.

29 Haziran 2015 Pazartesi

ruhun gemisi

bir şarap şişesinin en dibinde kalmış kekremsi üzüm tadı gibiydi
öptüğüm dudakların,
sanırım bu dünyanın cennetine düştüm dokunduğum göğüslerinde.
ne de çok sever oldum tenini,
tinine giden yolum olurken.
gökyüzü gibi sırtına dudaklarımdan ısırıklar atıp yıldız çiziyorum,
sonra iner sevdiğim kalçalarına bir güneş çizerim ellerim ile.
ah sevgilim saçların bir su pınarından akan şelale misali
girsem altına buz tutar yalnızlığım.
şimdi beni içine,
içerine alman gerek.
bir ömür,
sevdiğim diye saklamak için..

14 Haziran 2015 Pazar

kök

bir şiir yazacağım sana;
sonrasında neler olduğunu gör diye.
bir gün bir aşk sevdim yaşı yeni sararmış kayısı tadında.
biraz öpmüştüm uçları ısırılmamış meme uçlarından,
ah küçük kadınım bir bilsen ben ne kadar da mesut öldüm o gece.
şimdi de sensizliğe bir vagon dolusu küfür biriktirip yollara çıkıyorum.
şehrin girişinde beni bekle sevgili
öpmediğim alnından öpmeye geleceğim sen dolu mutsuzluklarımla...

6 Haziran 2015 Cumartesi

TH

gökyüzüne bulut çizdim bir zaman,
adına sen dediğim hayaller ile süsledim.
sonra dudaklarının ateşine aşk sürüp dudaklarıma serptim.
bir çocuk doğdu kadınlığından,
adı aşk gözleri sen gibi.
ben seni sevmeyi çok özlemiştim kadınım,
bak bulutlar bizi bekliyor
gidip biraz bulut yiyelim mi?

22 Mart 2015 Pazar

sus

buradayım hala,
geçmişin üstüme sinmiş kokusu ile.
çık ve gel..