9 Temmuz 2015 Perşembe

kır

ya hep ayrılığa açıyorsak bu kapıları,
dibimizde masmavi bir uçurum.
ve boynun kadar sıcak dalga sesleri.
biz ne zaman aşka kaçsak,
yalnızlık peşimizden gider kaçırırdı aşkı
ve biz hep aşka hasret kalırdık gökyüzü gibi,kadar.
ya da öp,sevgilim.
küçük kadınım,oyun çağım.
benim tatlı tutarlı elmam.
karıştı yine şiir öperken boynunu,
ben ne zaman seni içsem terk ediyor öznem cümleyi yüklem bana bağırıyor nesnesiz bir gece gibi.
sen sarıl sevgilim,
ben içmeye gidiyorum bizi,teninden.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Yalan dünyanın yalancı insanları rollerini oynarlar....Sadece gerçeği anlayan rolünden kopar ve mutluluğa koşar....Setler yıkılsın oyun olsun viran ne çıkar mutluluğun gölgesi yeter....tanıdım seni delalın düşkünü....aslınde hiç tanımamışım bu gördüğüm ve okuduklarımdan sonra ...kaldır otobüsü artık o duraktan...ruhun delirmiş içinde öyle dar değilmiş amma genişmiş..kusmaya gidiyorum....

Adsız dedi ki...

Baktin mi hic gidendense kalanlar daha guzel bir cocuk masum bir kadin dusundu hic giden mutlu olsaydı kalırdı diye...sen gidene onca yıldır aglarken yanindakinin agladigini gordunmu hic gor..giden seni kirdi diye siirler yazdinda gidenin sana yaptigini sen kalana yaptin bunu bildinmi hic...giden cok mutlu sen mutsuz ...kadinin mutsuz

Yorum Gönder