bir manastırın pencere dibinde uzanmış
kızlığına dokunuyordu aşkın en saf kadını,
şimdi arkasında sakalları ağarmış bir adam
ve gidip gelen hırıltısı duruyor.
saçları hala kısaydı küçük kadının,
manastırın o inleten duvarlarına sürdüğü meme ucu
şimdi adamın parmak uçlarında
ve tanrısı olmuştu kadının,
arkasına dayanmış adam..