15 Eylül 2011 Perşembe

ruh terbiyecisi


köşe her zaman ki gibi sessiz idi.son dükkanın kepenkleri kapanır kapanmaz odanın ışığı açılmıştı.hangi zaman diliminde sesleneceğini bilemeden -ben,diyebildi sadece.
sessizce inen bir nefes hissediyordu.
açılan kapıdan içeri girdiğinde sol tarafının üşüdüğünü fark etmişti.
hemen yatağa uzanıp üstünü çıkardı ve elini sol tarafına attığında hala sıcak kan akıyordu,ama üşüyordu.
ıslak bez ile kanını temizleyen kadın bir yandan da dudaklarını ıslatıyordu öpüşleri ile.
temizledikten sonra dudakları ile yarasına uzanan kadın,bir çekişte kanı içine çekti.
artık daha temiz görünüyordu yarası.
sonra kadın soyunmaya başlamıştı adamın kapalı gözlerinin önünde.
adamın üstünde kandan başka elbise kalmayana kadar kadın öpmüştü bedenini.
artık daha sıcak akıyordu kan.
ve kadın ellerini kullanmadan tüm bedenine sürüyordu kokmayan kanını.
arada gözlerin açan adam konuşacak gibi olur,kadın dudaklarına yapışır sustururdu.
ve kadın son defa asılmıştı yarasına.
adam sadece kasılmıştı.
gerisini kadın dokunmadan yapmayı beceriyordu.
sabah olduğunda kadın gözleri açık kanlar içinde uzanıyordu.
ve merdivenlerden sadece nefes duyuldu.
sabahın ilk ışıklarında sokaklar hala korku kokuyordu...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

mülpelası olacağım bir blog buldum sanırım. çok içten ve güzel yazıyor(muş)sun.. biraz hüzünlü bilemedim ne kadar iyi gelir bünyeme ama yüreğine sağlık.. sevgiyle kal (:

Yorum Gönder