19 Ocak 2010 Salı

hüzünlü çay


sen yalnız adamsın
demlediğin çayda önce
ruhun demlenir
hüznün
yüreğin..
yalnızlığın
sonra çayın..

sonra bir başına müzik eşliğinde içersin hüznünü..



tarihin derinliklerine gömülmüş yüzün

kefilsiz bir yaşanmışlık seninki si..

külfeti ağır..

her parçanı bir devirde bırakmışsın

milattan önce başlamış hikayen..

yalnızsın sen

gülersen tek kişilik bir sevinç olur bu

ağlarsan da..

tekil sevinçlerin var cebinde

ellerinde papatya kokusu umutlar..

gözlerin kocamam zaman zaman

kalmaktan çok gitmeye alışmışsın

Mardin de mi bıraktın çocukluğunu

oysa annenin dizlerinde kaldı yüzün..

oyuncakların kömürlükte

papatya toplar ellerin

gözlerin ateşböceği arar..

kırılganlık var sende

güçlendikçe kırılıyorsun

özlüyorsun birşeyleri..

annen kokuyor bazen kadınlar,,,,,,,

sonra istanbul sokakları memleketin..

düşerini sattırıyorlar

çocukluğunu..

papatyaları..

yalnızlığını sonra

bu yalnızlık senin!

sen tek kişilk demlenirsin hüzünlendiğinde

annen belirir yanında başın ellerinin altında…

nazlı oğlan çocuğu oluverirsin..
 
EİRENE-sevgilerimle....

2 yorum:

Aşk ve Zehir dedi ki...

ruhun, hüznün, yüreğin ve yalnızlığınla beraber demlenen bir çay ve bu güzel kıvamı bir müzik eşliğinde içmek.. hatırlamak bir sevdiği satırlarda, yazmak bir hikayeyi en başından..

bir yudum alıyorum çaydan, elinize sağlık, yüreğinize bereket..

delal dedi ki...

bu çay kaçak çay.
kokusu siner saçlarına
bu çay aşkın çayı
ısıtır nefesinizi..
afiyet olsun...

Yorum Gönder