19 Ocak 2010 Salı

an



Çektiği acı yüzünden belliydi soğuk kış gününde.

Bağırmak-haykırmak istiyordu sararmış bahara.
Artık sebebi vardı yaşamak için.umutsuzca tutunmuş dünyaya bağı olacaktı.

Ter içinde kalmıştı,ilk defa böyle bir şey yaşıyordu.

Sevinç ve acı.

Acı çektiğinde sevindiğini hatırlamadı.

Ya da sevindiğinde acı çektiğini.

Bu defa farklıydı.sevinmek için acı çekmeliydi.

Derin nefesler alıp vermeye başladı.sakin ifadesine yakıştıramadı bu heyecanını.

Bir an önce bitsin istiyordu ve uykuya dalmak.

Korkuyu teninde hissetti birden..

-Ya başaramazsam,ya yarı yolda bırakırsam.

Korkak olmadığını biliyordu ama bunu kendisine anlatamıyordu.

Daha fazla bağırmaya başladı.

Gözlerindeki yaşlar boynuna kadar inmişti.

Ve sımsıkı kavramıştı elleri ile yatağın kenarlarını.

Bacaklarını salıverip uzanmak istiyordu.

Hiç istemediği kadar korku kokuyordu nefesi.

Tutamıyordu haykırışlarını bir o yana bir bu yana sallanan kafasındaki ağzında.

Ve daha da büyüdü acı.geldiğini hissetti,gülümsedi ağlarken o…

Bırakmadı kendini ve daldı uzaklara.

Güvendi kendisine,artık hayat bağı karşısında idi.

Ve teninden ılık bir rüzgar esti,ürperdi.

Bacaklarını hissedemez oldu.uzatmak istedi uzatamadı.

Ellerini fark etti,hala yatağı sıkı sıkıya kavramıştı ve çekiverdi oradan.

Üşüdüğünü hissetti vücudundaki teri hissedince.

Duydu sesini,

Ağlıyordu.

Uzun uzun baktı ve aldı kucağına.çıplak bedenleri buluşmuştu artık.

Başarmıştı

Başarmıştılar.

Kızgın güneşin yakıcılığında serin bir gölge olmuştu.

Ve bastı bağrına bir daha koparmamak üzere.

Ve güneşin gölgesi oldu artık.

Hep onunla

Hep onla.

Büyüdü,büyüttü.

Büyüdüler ve gülümsediler hayata…

1 yorum:

Aşk ve Zehir dedi ki...

sevinmek için acı çekmeli(mi)..
yaşamak için öldürmeli(mi)..

ve belkide hayat gerçekten bulutların ardından bakmaktı kendine ''sonsuz mutluluk içerisinde bir hayat'' için..

Yorum Gönder