yıldızların bile gündüz söndüğü bir hayat yaşadık,
sesinde buruk acılar taşıyan kadınlara ortak düştü yalnızlığımız.
giden hep geç kaldı son gözyaşlarına
ve sustu ahmak gülüşlerimiz.
elinde şarap şişesi,
kan kokulu mezeler.
dudaklar ter içinde...
kulağın dibine çökmüş soğuk şarkılar.
geleni belirsiz bir sevişmek ve ölümün sıcak soluğu.
şimdi bırakıp gittiğimiz bedenlere şahit gözlerimiz,
sıra sıra gidiyoruz sevişmeden.
12 Haziran 2012 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder