skip to main |
skip to sidebar
sarı benekli düş gezgini ve torbasındaki kedi bir masal değildir...
yüksek sesli sevişmelerin olduğu yerlere göç eden bir adam varmış,
gittiği her yere bir şeyler bırakır ve giderek efsaneleşirmiş,son durağını bir türlü seçemezmiş
ta ki karşısına çıkan kızı görmeyi düşündüğü zamana kadar.
düş gezgini adam sevişip sevilmeyi severmiş ama kadınlar sevmeden sevişmezmiş.
gözler,kalp,aşk falan deyip durur adamı sıkarlarmış.
hiç ummadığı bir anda çıkmış karşısına düş kadını,
soluyan umutları yeşerten bir teni varmış,masmavi gözleri,kömür gibi saçları,
dokunduğu her yeri sıcak tutan elleri varmış.
ve adam her öptüğünde dudaklarını gözlerini unuturmuş kadının düşlerinde,
sevişirken yüzyıldır aşık gibisevişirmiş,
ve adam resmen kör olmuş kızın teninde.
bıraktığı gibi terkedilmişti adam bir gecenin sabahına giden soğuk saatlerinde.
uzun soluklu değildi hiç bir macerası ve hiç bir kadına teslim değildi
olmamıştı becerilen düşleri,
yalnızlığı sevdiği kadar sevmişti bir kadını
olması gereken ve olduğunda titreten.
ama artık aşıktı adam ve düşleri eksiliyordu bir bir..
zaman zamanı kovalarken
adam da gezinirmiş yer yer,
gittiği her yerde onu arar ama bulamazmış,
her akşam torbasından kedisini çıkarırmış ve alırmış karşısına
bakarmış gözlerine kedinin,
ondan kalan tek şey
kadına baktığı gözleri,
ve tekrar koyarmış torbasına,
çıkarmış yollara elinde bastonu ile,
uzak nefessiz soğuk düşlere...
0 yorum:
Yorum Gönder