Tesadüf.
Bir parça kızıl gökyüzü
Sonra maviye yakın deniz
Bal yeşili gözlerindeki acı.
Ve rakının son yudumu,
ayrılık öncesi.
Gün doğuya çevirdiğinde yüzünü
Tavuklar gıd gıdak der,
Horozlar öter ve inekler mö mö der.
Bilmiyorsun bu işi,
Der gibisin.
Unuttum yazmayı seni,
Sevdiğim günden beri..
Güneş yükseldikçe gölgesi serinleyen Çınar ağaçları
Ya da göğe yakın Kavak.
Dönerken doğuya güneş
Yüreği soğur,
Gözleri acı çalar.
Ve canlı kalmaz,
yeryüzünde
Umutsuzluktan,yalnızlıktan..
Bazı şehirler var,
Bazı şehirlerde ağaçlar var
Sırtını yaslandığın
Yapraklarına dokunduğun..
Şimdi sarmaşık yapraklarında ellerim,
Saklanmış kokunu arıyor.
Bak;
İnsanlar şaşkın,
Delirmiş,atın.
der gibiler.
Oysa beni senin yanında göreceklerdi,
Mecnun aşmış çölleri…
Şu aşı işi bozdu,
Ya ruhuma yan etki ederse
Ve sevemezse bal yeşili gözlerini.
Şu an;
Gölgesine sığındığın loş lamban,
Sesi hafif sigara dumanın,
Bir parça çikolata
Ve aklından geçmeyen ben.
Güneş batıya döndüğünde
Sarılacak kadardık.
Her dokunduğunda saçların omzuma,
Güneş hep batmadan kalsın…
Bunu okurken sen olduğunu bilme
Sanki başkasına yazılmış
Başkasına sarılacakken
Korkudan
Heyecandan
Titreyip,unutmuş sarılmayı.
Ve gözlerine daldığı o ilk ve son saniye,
Şimdi sigara yakıyorum.
Geldiğimde oku.
Gök ve Yüz’ü renksiz bir huy…